Gökhan, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ndeki eğitim hayatını ressam olma tutkusu nedeniyle 2. sınıftayken bırakmıştır. En büyük hayali uzun yıllardır yapmış olduğu resimlerini bir resim galerisinde sergilemektir. Kendisi ile aynı dönemde öğrenci olan arkadaşları kariyerlerinin zirvesini yaşayıp iyi paralar kazanırken Gökhan bir taraftan sanatsal resimler çizer, diğer taraftan ticari resimler yaparak geçimini sağlamaya çalışır. Ayrıca üniversiteyi bitirmediği için uzun dönem yapmak zorunda kaldığı askerlik hizmetinin kaygısını taşır. Ressam olma yolunda aldığı kararı hayata geçirirken hiçbir destekçisi olmadığı gibi en başta babası olmak üzere akrabaları ve arkadaşları tam karşısında yer alır. Gökhan tüm bu sıkıntılarına rağmen hayallerini gerçeğe dönüştürmek için bütün gücü ile mücadele eder. Bir tarafta gelecek kaygısı, diğer tarafta idealleri ve kendini ispat etme isteği vardır. Tüm bu keşmekeş yaşamının içinde onun adeta eli ayağı olan yardımcısı Gıyas’tır.